güncel yazılar...
Loading...
Bugünkü yazımızda Türkiye'nin Litvanya'ya olan ihracatı üzerinde duracağız. Litvanya 3 milyon'a yaklaşan nüfusu ve 15.000 USD'yi aşan kişi başı geliri ile küçük ama üzerinde durulması gereken bir pazar durumundadır.
Litvanya 2004 yılında Avrupa Birliği'ne kabulünden sonra gelişim sürecini hızlandıran ülkelerden birisi konumundadır. Litvanya Avrupa Birliği içerisinde yer almasına rağmen euro kullanmayan ülkelerden birisidir. Litvanya'nın para birimi Litvanya Litası'dır. Son ekonomik krizde Litvanya'nın euro kullanmaması Litvanya ekonomisi için adeta bir can kurtarıcı simit görevi görmüştür. Litvanya ekonomisi son finansal krizden nispeten en az yarayı alarak çıkmıştır.
TÜRKİYE'NİN POLONYA'YA İHRACATI
Bugünkü yazımda Türkiye'nin Polonya'ya olan ihracatı üzerinde duracağım.Polonya 40 milyon'a yaklaşan nüfusu ve 18.000 USD'ye yaklaşan kişi başı geliri ile önemli bir pazar konumundadır. Polonya Avrupa Birliği içerisinde yer almasına rağmen euro kullanmayan ülkelerden birisidir.
Son ekonomik krizde Polonya'nın euro kullanmaması Polonya ekonomisi için adeta bir can kurtarıcı simit görevi görmüştür. Polonya ekonomisi krizden nispeten en az yarayı alarak çıkmıştır.
TÜRKİYE'NİN GÜNEY KORE'YE İHRACATI
Herkese Selamlar,Bugünkü yazımızda Türkiye'nin Güney Kore'ye yapmış olduğu ihracatı inceleme istiyorum.
2008 Küresel Finansal Kriz sonrasında Türkiye'nin Avrupa'ya ihracatı sürekli düşmeye başlamıştır. Eğer Türkiye'nin Avrupa'ya yapmış olduğu dış satımı daha detaylı olarak okumak istiyorsanız "Avrupa'ya ihracatımız düşüyor mu?" başlıklı yazımızdan son verileri inceleyebilirsiniz. Madem ki Avrupa Birliği ülkeleri eski cazibesini kaybetti bizlerin ihracatçı olarak yapması gereken kendimize alternatif pazarlar aramaktan geçmektedir. Güney Kore Türkiye için önemli bir alternatif dış satım ülkesi olma özelliğine sahiptir.
Güney Kore'nin Ekonomik Durumuna Genel Bakış
- Güney Kore 2012 yılında 552 milyar dolar ihracat yapmıştır. Güney Kore söz konusu ihracat rakamıyla dünya genelinde en fazla ihracat yapan 6. ülke konumunda bulunmaktadır. Güney Kore'de kişi başına düşen gayri safi yurtiçi hasıla 32,431 dolardır. Bu rakam Güney Kore'yi dünya genelinde kişi başına düşen geliri en yüksek 25. ülke yapmaktadır. Güney Kore alım gücü yüksek bir tüketici kitlesini barındıran bir ülkedir.
- Güney Kore 2012 yılında 514 milyar dolar ithalat yapmıştır. Güney Kore ulaşmış olduğu bu ithalat rakamıyla dünya genelinde ABD, Çin, Almanya,Japonya, Fransa, İngiltere, ve İtalya'nın ardından en fazla ithalat yapan 8. ülke konumuna yerleşmiş bulunmaktadır.
- Güney Kore'nin ihracatı ithalatından fazla olup dış ticaret fazlası veren ülkelerden birisidir.
- Güney Kore'nin başlıca ihraç etmiş olduğu ürünler : Yarı-iletkenler, cep telefonları, motorlu araçlar, bilgisayarlar, gemiler, petrokimya ürünleridir.
- Güney Kore'nin başlıca ihracat yapmış olduğu ülkeler ise : Çin (yüzde 23.2), ABD (yüzde 10.1), Japonya (yüzde 5.8), Hong Kong (yüzde 5.3)'dir.
- Güney Kore'nin başlıca ithalat yaptığı ürünler : Makine ve ekipman, elektronik ekipmanlar, petrol, nakliye ekipmanları, organik kimyasallardır.
- Güney Kore'nin başlıca ithalat yapmış olduğu ülkeler ise : Çin(yüzde 16.8), Japonya (yüzde 15.3), ABD (yüzde 9), Suudi Arabistan (yüzde 6.1), Avustralya (yüzde 4.6)'dır.
Türkiye'nin Güney Kore'ye Yapmış Olduğu İhracata Bakış
Aşağıdaki şekilde Türkiye'nin Güney Kore'ye yapış olduğu ihracat rakamları yer almaktadır. Aşağıdaki grafik incelendiğinde 2005 yılından itibaren Türkiye'nin Güney Kore'ye olan dış satımının istikrarlı bir şekilde artmakta olduğu görülmektedir. 2005 yılında ancak 99 milyon USD'lik bir dış satım gerçekleştirdiğimiz Güney Kore'ye 2012 yılında 527 milyon USD'lik bir dış satım gerçekleştirmeyi başarmış durumdayız. Bu ise 7 yıllık süreç içerisinde 5 katlık bir artış anlamına geliyor.
Şekil 1 : Türkiye'nin yıllara göre Güney Kore'ye yapmış olduğu ihracat. Rakamlar milyon USD. |
Güney Kore 2012 yılında toplam 514 milyar dolarlık bir ithalat yapmıştır. Türkiye'nin Güney Kore'ye 2012 yılında yapmış olduğu 527 milyon dolarlık ihracat 2012 yılındaki toplam Güney Kore ithalatının binde 1'lik kısmını kapsamaktadır. Bu rakamın kısa vadede yıllık 1 milyar dolara çıkarılması yani binde 2'lik hedefin tutturulması mümkün olabileceği varsayımından yola çıkarak hala Güney Kore ile ticaret yapmak için oldukça fırsat olduğu söylenebilir.
TURKİYE'NİN BREZİLYA'YA İHRACATI
Bugünkü yazımda Türkiye'nin Brezilya'ya olan ihracatı üzerinde duracağım.Yazımızın ilk bölümünde, Brezilya ekonomisini genel olarak inceledikten sonra, kendi hazırlamış olduğum tablolar üzerinden Türkiye'nin Brezilya'ya olan ihracatını yıllara göre inceleyeceğim.
Uluslararası pazarlama ile ilgili yazmış olduğum, hemen hemen her yazımda belirttiğim gibi, Türkiye'nin ana pazarı konumundaki Avrupa ülkeleri, eski güçlerinden oldukça uzakta bulunmaktadırlar.
Eğer ülke olarak kalkınma hızımızı korumak istiyorsak, mutlaka ihracat için alternatif pazarlara yönelmeliyiz.
Brezilya bu alternatif pazarların en önemlilerinden birisi konumundadır.
JAPONYA'YA İHRACAT YAPARKEN DİKKAT EDİLMESİ GEREKEN NOKTALAR NELERDİR?
Bu yazımda, Japonya'ya nasıl ihracat yapılması gerektiği üzerinde duracağız.Bundan bir önceki yazımda, Türkiye'nin Japonya'ya olan ihracatını yıllara göre incelemiştim. Artık biliyoruz ki, Türkiye'nin Japonya'ya yapmış olduğu ihracat Japonya'nın toplam ithalatının ancak onbinde dördü civarında yer almaktadır.
Dolayısı ile Türk ihracatçıları için Japonya üzerinde çalışılabilecek alternatif bir pazar konumundadır.
TURKİYE'NİN JAPONYA'YA İHRACATI
Bu yazımda, Türkiye'nin Japonya'ya ihracatını ele alacağım.
Japonya Dünya'nın önemli ekonomilerinden birisidir. Türkiye için ise önemli bir alternatif pazar olma özelliği göstermektedir.
Bugünkü yazımın ilk kısmında, Japonya ekonomisine, ihracat ve ithalat rakamlarına bakacağız. Daha sonra ise Türkiye'nin Japonya'ya yapmış olduğu ihracatı yıllar itibari ile ele alacağız.
Umarım yazımız alternatif pazar arayışındaki firmalara kaynak olup yön göstermesi bakımından faydalı olacaktır.
Japonya Dünya'nın önemli ekonomilerinden birisidir. Türkiye için ise önemli bir alternatif pazar olma özelliği göstermektedir.
Bugünkü yazımın ilk kısmında, Japonya ekonomisine, ihracat ve ithalat rakamlarına bakacağız. Daha sonra ise Türkiye'nin Japonya'ya yapmış olduğu ihracatı yıllar itibari ile ele alacağız.
Umarım yazımız alternatif pazar arayışındaki firmalara kaynak olup yön göstermesi bakımından faydalı olacaktır.
Japonya'nın Ekonomik Durumuna Genel Bakış
Japonya dünyanın önde gelen ekonomilerinden birisi olmakla kalmayıp önemli bir dış ticaret ülkesidir de. Nitekim Japonya Dünya genelinde en çok ihracat yapan ilk 3 ülkeden birisidir. Yine Japonya yapmış olduğu bu ihracatı yetersiz doğal kaynakları ile karşılayamamakta ve büyük miktarda ithalata da imza atmaktadır.
Japonya'nın gayri safi yurtiçi hasılası $5,98 trilyon dolar olup bu tutar Japonya'yı Dünya'nın en büyük üçüncü ekonomisi yapmaktadır. Japonya'da kişi başına düşen gayri safi yurtiçi hasıla USD 46,895'dır. Bu rakam Japonya'yı dünya genelinde kişi başına düşen geliri en yüksek 18. ülke yapmaktadır.
Japonya'nın gayri safi yurtiçi hasılası $5,98 trilyon dolar olup bu tutar Japonya'yı Dünya'nın en büyük üçüncü ekonomisi yapmaktadır. Japonya'da kişi başına düşen gayri safi yurtiçi hasıla USD 46,895'dır. Bu rakam Japonya'yı dünya genelinde kişi başına düşen geliri en yüksek 18. ülke yapmaktadır.
Japonya'nın başlıca ithalat yapmış olduğu ürünler : Akaryakıt (%32), Makina ve Ekipman (%19), Gıda (%9), Mamül Ürünler (%9), Kimyasallar (%8), Ham maddeler (%7) ve Tekstil (%4) olarak sıralanmaktadır. Yukarıdaki liste incelendiğinde Japonya'nın önemli bir gıda ve tekstil ithalatçısı olduğu görülmektedir. Japonya Türkiye'deki gıda ve tekstil firmaları için önemli bir alternatif pazar konumundadır.
Türkiye'nin Japonya'ya Yapmış Olduğu İhracata Bakış
Aşağıdaki şekilde Türkiye'nin Japonya'ya yapış olduğu ihracat rakamları yer almaktadır. Şekil incelendiğinde Türkiye'nin Japonya'ya yapmış olduğu ihracatın yıllık 200 milyon USD ile 350 milyon USD arasında dalgalandığı görülmektedir. 2005-2007 yıllarında stabil seviyede dalgalanan rakamlar, 2008 yılında görülen artışla rekor seviyeye çıkmış daha sonra 2009 yılında gözlenen büyük düşüşle beraber tekrar 2005 seviyesine düşmüştür. Japonya'ya ihracatımız son yıllarda görülen istikrarlı artış ile tekrar 2008 yılındaki zirve rakamı olan 330 milyon dolar seviyesine çıkmıştır.
Şekil 1 : Türkiye'nin yıllara göre Japonya'ya yapmış olduğu ihracat. Rakamlar milyon USD. |
2012 yılında Japonya toplam 80 milyar USD'lik ithalat yapmıştır. Japonya'nın Türkiye'den yapmış olduğu ithalat ise toplam ithalatının ancak 0,0004'üne (onbinde dört) tekabül etmektedir. Türk ihracatçıları açısından bu güzel bir fırsatı yansıtmaktadır. sabırlı bir çalışma ile Japonya Türkiye için önemli bir alternatif pazar olacaktır.
JAPONYA'DAKİ HANGİ FUARLARA 2014 YILINDA BİREYSEL DESTEK SAĞLANACAK?
Bugünkü yazımızda 2014 yılı içerisinde Japonya'da düzenlenecek olan fuarlardan bireysel destek kapsamında olanları ele alacağız.
Bireysel destek kapsamındaki fuarlara firmalar kendi çabaları ile katılmakta daha sonra ise yapmış oldukları kabul edilebilir harcamalarını devletten fuar desteği olarak geri almaktadırlar.
İhracat fuar destekleri Türkiye'nin ihracatını geliştirmesinde devletin sağlamış olduğu önemli desteklerden olup ihracatımıza önemli katkıları olmuştur.
JAPONYA GIDA FUARLARI
Son yaşanan küresel finansal kriz ile beraber Türkiye'nin en büyük ihracat pazarı konumundaki Avrupa Birliği ekonomisi sürekli kan kaybetmektedir.
Dolayısı ile Türk ihracatçıları için artık alternatif pazarlara yönelme vakti gelmiştir hatta bu vakit yavaş yavaş geçmektedir bile.
Bugünkü yazımızda Türkiye için önemli bir alternatif pazar konumundaki Japonya pazarı ile ilgili önemli bir konuya değineceğiz. Japonya'daki başlıca gıda fuarlarına göz atacağız.
FOODEX JAPAN 2014 FUARI
Foodex Japan 2014 Fuarı Milli Katılım Duyurusu
Türkiye geleneksel olarak Avrupa Birliği ülkeleri ile dış ticaret yapan bir ülke görünümündedir. Fakat son yıllarda Avrupa ile yapmış olduğumuz uluslararası ticaret gitgide düşmektedir.
2008 yılında Avrupa Birliği ülkelerine yapmış olduğumuz ihracat %57 düzeyinde iken bu rakam 2012 yılında %38 düzeyine düşmüştür. Daha önceki yazımızda Avrupa ile olan dış ticaretimize değinmiş ve konuyu detaylı olarak incelemiştik.
İlgilenen arkadaşlar buradan o yazımıza ulaşabilirler.
Zaman alternatif pazarlar arama ve bulma zamanıdır. Japonya ise Türk ihracatçısı için önemli bir alternatif pazar konumundadır.
Türkiye geleneksel olarak Avrupa Birliği ülkeleri ile dış ticaret yapan bir ülke görünümündedir. Fakat son yıllarda Avrupa ile yapmış olduğumuz uluslararası ticaret gitgide düşmektedir.
2008 yılında Avrupa Birliği ülkelerine yapmış olduğumuz ihracat %57 düzeyinde iken bu rakam 2012 yılında %38 düzeyine düşmüştür. Daha önceki yazımızda Avrupa ile olan dış ticaretimize değinmiş ve konuyu detaylı olarak incelemiştik.
İlgilenen arkadaşlar buradan o yazımıza ulaşabilirler.
Zaman alternatif pazarlar arama ve bulma zamanıdır. Japonya ise Türk ihracatçısı için önemli bir alternatif pazar konumundadır.
Avrupa'ya ihracatımız düşüyor mu?
Herkese Selamlar,
Avrupa'ya yapmış
olduğumuz ihracat Türkiye için çok büyük önem arz etmektedir zira Türkiye'nin
yapmış olduğu ihracatın önemli bir bölümünü Avrupa ülkelerine yapmış olduğu dış
satım kapsamaktadır. O zaman hemen yazımızın başında neden Avrupa pazarının Türkiye
için vazgeçilmez olduğunu ele alarak konumuzu işlemeye başlayalım.
Avrupa Pazarının
Türkiye İçin Önemi :
Avrupa Türk ihracatçısını tanıyor : Daha henüz ihracatın
öncelik olmadığı satılan malın parasının dahi yurda sokulurken bin bir güçlükle
karşılaşıldığı dönemlerde bile Avrupa'lı ithalatçılar Türkiye'den mal
almaktaydılar. Özellikle 1980 sonrasında Türkiye'nin liberalleşme politikaları
ile başlayan ihracat odaklı ekonomik gelişim modeli ile birlikte Avrupa
pazarlarında Türk üreticileri yoğun olarak yer almaya başladılar. Artık şunu
rahatlıkla söyleyebiliriz ki Avrupa'lı alıcılar Türk üreticilerini tanıyorlar.
Hatta çoğu zaman o kadar iyi tanıyorlar ki bizi birbirimize düşürüp çok ucuza
mal almayı rahatlıkla başarabiliyorlar.
Avrupa'ya lojistik olarak çok yakınız : Ülkeler arasındaki dış
ticareti etkileyen en önemli etkenlerden birisi de bildiğiniz gibi coğrafi
yakınlıktır. Genel kural olarak birbirine yakın ülkeler arasındaki ticaret
fazla iken uzak ülkeler arasındaki ticaret ise daha az olmaktadır. Malum
küresel kriz sonrasında artık kimse stok tutmak istememektedir. Ful tır veya
ful konteyner olan siparişler parsiyel alımlara yerini bırakmıştır. Bu ise
Türkiye'ye lojistik avantajı sunmaktadır. Çin gibi Avrupa'ya uzak ülkelerin
fiyat avantajına karşılık Türkiye'nin ise lojistik avantajı Avrupa için öne
çıkmaktadır. ABD ise durum biraz daha değişmektedir. Zira ABD zaten coğrafi
olarak büyük bir ülke olduğu için ve hemen hemen tüm ülkelere uzak olduğundan
ABD için bu lojistik avantajının Kanada ve Meksika hariç ülkeler için
işlemediği görülmektedir.
Türk firmaları Avrupa'yı tanıyor : Sadece Almanya'da 4
milyonun üzerinde yaşayan Türk asıllı Alman vatandaşı yer almaktadır. İsveç'ten
Fransa'ya, İsviçre'den İtalya'ya, Danimarka'dan İngiltere'ye pek çok Avrupa
ülkesinde Türk asıllı vatandaşlar yer almaktadır. Bunun yanı sıra gerek yabancı
dil öğrenmek için gerekse de üniversite eğitimi için Avrupa'ya pek çok öğrenci
gitmektedir. Tüm bu gelişmeler Türk firmalarının Avrupa'yı tanımalarında
yardımcı olan etmenler olarak göze çarpmaktadır.
AB sürecinde pek çok yerel mevzuatımız Avrupa ile uyumlu
hale getirildi : Belki Avrupa Birliği'ne giremedik ama hemen hemen tüm
mevzuatımızı AB ile uyumlu hale getirdik. Üretimden gümrüğe kadar pek çok
mevzuatımız artık AB ile uyumlu. Bunun sonucunda Avrupa birliğine uyumlu
ürünler üretme ve belki daha da önemlisi AB ile uyumlu şekilde üretim yapabilme
kapasitesine ulaştık veya ulaşma yolunda önemli adımlar attık.
Gümrük Birliği : Her ne kadar Avrupa Birliği'nin yapmış olduğu
serbest ticaret anlaşmaları ile Türkiye ile yapmış olduğu gümrük birliğinin pek
bir anlamı kalmamış olsa da AB ile yapmış olduğumuz gümrük birliği halen bir
kısım ülkelere karşı bize avantaj sağlamaya devam etmektedir.
Avrupa'ya Olan
İhracatımızın Son Durumu :
Avrupa Birliğindeki
ülkeler en son küresel krizden en çok etkilenen bölgelerin başında gelmektedir.
Küresel kriz sonrasında pek çok Avrupalı firma işçi çıkarma yoluna gitmiş,
Avrupa genelinde işsizlik oranları artmış ve hane halkı gelirleri düşmüştür.
Buna paralel olarak Avrupa'nın ithalat gücü düşmüştür. Bu düşüşün önemli bir
yansımasını Türkiye'nin Avrupa'ya yapmış olduğu ihracatı inceleyerek
anlayabiliriz.
Avrupa Birliği'nin toplam ihracatımızdaki payı 2008 yılından itibaren düşüş eğilimine girmiştir. |
2004 yılında Türkiye'nin
yapmış olduğu tüm ihracatın %57,9'u Avrupa Birliği ülkelerine
gerçekleştirilmiştir. Bu rakam 2007 yılına kadar pek değişmemiş ve yüzde 56-58
bandında devam etmiştir. Küresel krizin yansımalarının görüldüğü ilk yıl olan
2008 de ise Türkiye'nin Avrupa Birliğine olan ihracatı %48 bandına
gerilemiştir. Bu gerilemenin önü alınamamıştır ve düşüş trendi 2012 yılına
kadar devam etmiştir. 2012 yılında yaşanan keskin düşüşle beraber Türkiye'nin
Avrupa Birliğine yapmış olduğu ihracat toplam ihracatının ancak %38,8'ini
kapsar bir hale gelmiştir.
Sonuç : Avrupa Birliği en son yaşanan küresel krizden en fazla etkilenen bölgelerden birisi konumundadır. Türkiye için Avrupa pazarı ihracat için çok önemli bir konumda yer almasına rağmen son yıllarda Türkiye'nin toplam ihracatındaki Avrupa Birliği ülkelerinin yeri giderek düşmektedir. Bu düşüşün sürmesi beklenmelidir. Dolayısı ile firmalar yeni duruma alışmalı ve alternatif pazarlar arayıp geliştirerek yollarına devam etmelidirler.
2012 yılında en çok ihracat yaptığımız 20 ülke
Herkese Selamlar,
Bir yılın daha sonuna yaklaşıyoruz. Bir hafta sonra 2013 yılını noktalayıp 2014 yılına merhaba diyeceğiz. Yeni yıla girerken geçmiş yılın bizlere neler getirdiğini ölçüp tartmak ve yaşananlardan bir şeyler öğrenmeye çalışmak sanırım gelecek yıla yapılacak hazırlıkların en doğrusu olacaktır. Bu yazımızda 2012 yılında en çok ihracat yaptığımız 20 ülke üzerinde duracağım. Henüz 2013 yılı istatistikleri hazır olmadığı için 2013 yılında en çok iracat yaptığımız ülkelerle ilgili yazımı 2014 yılının ilk çeyreği içerisinde yine bu sayfalardan bulabilirsiniz.
Akreditif Bilgi Merkezi gururla sunar. | Hemen şimdi %50 indirim ile Incoterms 2010 teslim şekillerini öğenmeye başla. CDCS sertifikalı uluslararası akreditif uzmanı Özgür Eker tarafından hazırlanan online eğitime %50 indirimli olarak ulaşma fırsatını kaçırmayın. Sertifikalı
Irak : Herhalde Türkiye'nin en
istikrarlı olarak ihracatını arttırdığı ülkenin hangisi olduğunu kendi
kendimize sorsak sanırım cevabı hiç zorlanmadan verebiliriz. Irak. 2003 yılında
800 milyon dolarlık ihracatımızın olduğu Irak ile 2012 yılında 10,80 milyar dolarlık
ihracat gerçekleştirmiş bulunuyoruz. Bu demek oluyor ki son 10 yılda Irak'a
olan ihracatımız 13 kattan fazla artmıştır. Özellikle Avrupa, ABD gibi
ülkelerde yaşanan finansal gerileme Irak'taki bu dış ticaret artışını daha da
anlamlı hale getirmiştir. Özellikle Suriye'de yaşanan gelişmeler sonrasında bu
ülkeye olan ticaretimizin durma noktasına gelmesi ile beraber Irak ile olan
uluslararası ticaretimiz daha da önem kazanmıştır. 2011 yılında Irak'a 8,30
milyar dolar ihracat yapmış iken bu rakam 2012 yılında yaklaşık %50'lik artış
göstermiş ve 10,80 milyar dolara çıkmıştır.
İran : Türkiye'nin 2012 yılında en fazla ihracat yapmış olduğu 3. ülke İran'dır. Yalnız İran'a başta ABD ve Avrupa olmak üzere Birleşmiş Milletler öncülüğünde finansal yaptırımlar söz konusudur. Dolayısı ile böyle sıkı bir yaptırım uygulanan bir ülkeye ihracatımızı yüzde 300 arttırmış olmamız dış ticaret açısından ilginç bir durum arz etmektedir. Bu yüzden İran'a olan ihracatımızı ayrı bir yazı ile ele almayı düşünmekteyim. Şimdilik şu kadarını yazmakta fayda var. Türkiye'nin İran'a olan ihracatı 2011 yılında 3,59 milyar dolar iken bu rakam 2012 yılında 9,92 milyar dolara çıkmıştır.
2012 Yılında En Çok İhracat Yaptığımız 20 Ülke :
Almanya : Almanya yıllardan beridir Türkiye'nin
en çok ihracat yaptığı ülkelerin başında yer almaktadır. 2012 yılında da durum
değişmemiş ve Türkiye'nin en çok ihracat yaptığı ülke konumunda Almanya 1.
sıradaki yerini korumayı başarmıştır. 2012 yılında Türkiye Almanya'ya 13,12
milyar dolarlık ihracat yapmıştır. Bu rakam 2011 yılında ise 13,95 milyar dolar
civarındadır. Bu mukayeseden Türkiye'nin Almanya'ya olan ihracatının 2012
yılında 2011 yılına göre düştüğünü görmekteyiz. Bu düşüşteki en önemli etkenin
2012 yılında yaşanan finansal sıkışıklık olduğu düşünülebilir. Zira bu
daralmayı tüm euro bölgesi ülkelerinde görmekteyiz.
Almanya Türkiye'nin en önemli dış ticaret partnerlerinden birisi olma özelliğini yıllardır korumaktadır. |
Irak son yıllarda Türkiye için önemli bir ihracat merkezi olmuş durumdadır. |
İran : Türkiye'nin 2012 yılında en fazla ihracat yapmış olduğu 3. ülke İran'dır. Yalnız İran'a başta ABD ve Avrupa olmak üzere Birleşmiş Milletler öncülüğünde finansal yaptırımlar söz konusudur. Dolayısı ile böyle sıkı bir yaptırım uygulanan bir ülkeye ihracatımızı yüzde 300 arttırmış olmamız dış ticaret açısından ilginç bir durum arz etmektedir. Bu yüzden İran'a olan ihracatımızı ayrı bir yazı ile ele almayı düşünmekteyim. Şimdilik şu kadarını yazmakta fayda var. Türkiye'nin İran'a olan ihracatı 2011 yılında 3,59 milyar dolar iken bu rakam 2012 yılında 9,92 milyar dolara çıkmıştır.
İran'a devam eden finansal ambargoya rağmen bu ülkeye olan ihracatımız 2012 yılında %300 artış göstermiştir. |
İngiltere : Birleşik Krallık veya diğer
ismi ile İngiltere yıllardır Türkiye'nin önemli bir dış ticaret ortağı olma
konumunu sürdürmeye devam etmektedir. 2012 yılında Türkiye'nin İngiltere'ye
yapmış olduğu ihracat 8,69 milyar dolar olarak gerçekleşmiştir. Bu rakamın 2011
yılında 8,15 milyar dolar olduğunu görmekteyiz.
Euro bölgesinde olmayıp kendi para birimini kullanan İngiltere'ye olan ihracatımız 2012 yılında artış göstermiştir. |
Birleşik Arap Emirlikleri : Aynı İran'da olduğu gibi
Birleşik Arap Emirlik'lerine olan ihracatımızda da 2012 yılında anormal bir
artış göze çarpmaktadır. 2011 yılında BAE olan ihracatımız 3,70 milyar dolardan
2012 8,17 milyar dolara çıkmıştır. İran'a olan finansal ambargoyu delmek için özellikle
altın türü değerli taşların BAE üzerinden İran'daki alıcılara ulaştırıldığı
bilindiği için BAE'ne yapmış olduğumuz ihracatımızı da İran ile beraber
önümüzdeki günlerde ekrar ele alacağım.
Rusya Federasyonu : Türkiye'nin Rusya Federasyonu'na yapmış olduğu ihracat 2011 yılında 5,99 milyar dolar seviyesinden 2012 yılında 6,68 milyar dolar seviyesine çıkmıştır. Rusya Federasyonu Türkiye'nin 2012 yılında en çok ihracat yapmış olduğu 6. ülke konumundadır.
Rusya Fedarasyonuna yapmış olduğumuz ihracat 2012 yılında artış kaydetmiştir. |
İtalya : Türkiye'nin İtalya'ya yapmış olduğu ihracat 2011 yılında 7,85 milyar dolar seviyesinden 2012 yılında 6,37 milyar dolar seviyesine düşmüştür. İtalya Türkiye'nin 2012 yılında en çok ihracat yapmış olduğu 7. ülke konumundadır.
İtalya hem Türkiye'nin önemli bir dış ticaret ortağı hem de dış pazarlardaki en önemli rakibidir. |
Fransa : Türkiye'nin İtalya'ya yapmış olduğu ihracat 2011 yılında 7,85 milyar dolar seviyesinden 2012 yılında 6,37 milyar dolar seviyesine düşmüştür. Fransa Türkiye'nin 2012 yılında en çok ihracat yapmış olduğu 8. ülke konumundadır.
Fransa Türkiye'nin başlıca dış ticaret ortaklarından birisidir. |
ABD : Türkiye'nin ABD'ye yapmış olduğu ihracat 2011 yılında 4,58 milyar dolar seviyesinden 2012 yılında 5,60 milyar dolar seviyesine çıkmıştır. ABD Türkiye'nin 2012 yılında en çok ihracat yapmış olduğu 9. ülke konumundadır. Bilindiği gibi ABD dünyanın en büyük ekonomisine sahip ülkedir. Buna rağmen Türkiye ABD'ye yeterince ihracat yapamamaktadır. Bu durum malesef 2012 yılında da pek değişmemiştir. Türkiye neden ABD'ye yeterince ihracat yapamıyor sorusunu ilerleyen yazılarımızda kendimize sorup cevaplandırmaya çalışacağız.
Türkiye'nin ABD ile olan dış ticareti istenilen seviyede değildir. |
İspanya : Türkiye'nin İspanya'ya yapmış olduğu ihracat 2011 yılında 3,91 milyar dolar seviyesinden 2012 yılında 3,71 milyar dolar seviyesine düşmüştür. İspanya Türkiye'nin 2012 yılında en çok ihracat yapmış olduğu 10. ülke konumundadır.
İspanya 2012 yılında Türkiye'nin en çok ihracat yapmış olduğu 10. ülkedir. |
Türkiye'nin 2012 yılında en çok ihracat yapmış olduğu diğer ülkeler sırası ile şöyledir : 11 Mısır,12 Suudi Arabistan, 13 Hollanda, 14 Çin,15 Azerbaycan, 16 Romanya, 17 Belçika, 18 İsrail,19 Libya, 20 İsviçre.
akreditif eğitimi
Anahtar Kelimeler : Akreditif eğitimi, Türkiye'nin heryerine akreditif eğitimi, akreditif uzmanlık eğitimi, dış ticaret eğitimi, cdcs akreditif uzmanından akreditif eğitimi, özel kurs akreditif, akreditif özel ders, birebir akreditif eğitimi
Bu yazının tüm hakları Akreditif Bilgi Merkezi | www.akreditif.biz.tr yasal sahiplerine aittir. Yazının izinsiz kopyalanması ve/veya herhangi bir iletişim vasıtası ile yayınlanması durumunda izlenecek yasal süreçlerle ilgili olarak Akreditif Bilgi Merkezi | www.akreditif.biz.tr hakları saklıdır.
Akreditif dış ticaretin en zor ve detaylı kısmını oluşturmaktadır diye iddalı bir giriş cümlesi yazarsak sanırım mübalağa etmemiş oluruz.
Dış ticaret birbiri ile bağıntılı pek çok bilginin bir araya gelmesi ile icra edilen karmaşık bir süreci ifade etmektedir. Bu süreçler,
- Finansman Süreci
- Kalite ve Uygunluk süreci
- Pazarlama Süreci
- Üretim Süreci
- Lojistik Süreci olarak kabaca beş ana bölümde incelenebilir.
Akreditifli ödemeler dış ticareti oluşturan tüm bu elementler hakkında önemli ölçüde bilgi sahibi olunması gereken bir alan olarak karşımıza çıkmaktadır.
Akreditifler doğru kullanıldığında dış ticarette önemli bir finansman ve pazarlama aracı olabilmektedirler.
Ayrıca akreditif işlemlerini başarı ile sonuçlandırabilmek için de üretim, kalite ve lojistik süreçleri ve bu süreçler sonucunda alınan belgeler hakkında bilgi sahibi olunması gerekmektedir.
Şöyle ki akreditif belgeler üzerinden ilerlemektedir. Üretim, kalite ve lojistik işlemleri ile elde eilen ve akreditif kurallarınca ibrazı şart koşulan belgeler hakkında tam ve detaylı bir bilgi sahibi olunması bir zorunluluk olarak karşımıza çıkmaktadır.
En genel anlamı ile dış ticarette kullanılan bir ödeme yöntemi olan akreditifi diğer ödeme yöntemlerinden ayıran iki temel özellik bulunmaktadır. Bunlar,
- Akreditif ödemeler 100 yıla yaklaşan ve sürekli revize edilen kurallara tabi olarak işlemektedirler.
- Akreditifli ödemelerde lehtarların paralarını hak edebilmeleri için bankalara uygun vesaik ibraz etmeleri gerekmektedir. İbraz edilen vesaik bankalarca söz konusu kurallara göre detaylı olarak incelenmektedir.
Dolayısı ile akreditifli ödeme ile çalışılırken hem akreditif kuralları çok iyi bilinmelidir hem de kuralların günlük uygulamaları hakkında pratik bilgilere sahip olunmalıdır. Zira akreditif tahtında ödeme almaya hak kazanabilmek ancak işlemlere aracılık eden bankarın incelemesinden olumlu olarak geçen evraklar ile mümkün olabilmektedir.
Sonuç olarak akreditifli ödeme ile çalışan firmaların akreditif ile çalışmaktan çekinen firmalara karşı önemli bir üstünlüğü olmaktadır.
Online Akreditif Özel Ders :
Akreditif konusunda edindiği bilgi birikimini paylaşmak ve Türkiye'de akreditif kullanma düzeyini arttırmak amacıyla Akreditif Bilgi Merkezi olarak kendisini dış ticaret alanında yetiştirmek isteyen arkadaşlara yardımcı olmak için online özel ders hizmeti başlatıyoruz.
Siz de kendinizi akreditif konusunda geliştirmek istiyorsanız websitemiz üzerindeki iletişim formunu doldurmak sureti ile bizimle iletişime geçebilirsiniz.
akreditif eğitimi için iletişim
Online Akreditif Özel Ders :
Akreditif konusunda edindiği bilgi birikimini paylaşmak ve Türkiye'de akreditif kullanma düzeyini arttırmak amacıyla Akreditif Bilgi Merkezi olarak kendisini dış ticaret alanında yetiştirmek isteyen arkadaşlara yardımcı olmak için online özel ders hizmeti başlatıyoruz.
Siz de kendinizi akreditif konusunda geliştirmek istiyorsanız websitemiz üzerindeki iletişim formunu doldurmak sureti ile bizimle iletişime geçebilirsiniz.
akreditif eğitimi için iletişim
Akreditif Danışmanlık Hizmetleri
Dünya genelinde korumacılık artmakta, politik, ticari ve finansal riskler buna paralel olarak yükselmektedir.
İhracat ve ithalat işlemlerinizde akreditif başta olmak üzere güvenli ödeme ödeme yöntemlerini etkin kullanarak pazar payınızı arttırabilirsiniz.
Detaylı bilgi için sitemizi ziyaret edebilirsiniz.
Akreditif, vesaik mukabili ve diğer ödeme yöntemleri ile ilgili detaylı bilgiler ve danışmanlık bilgileri sitemizdedir.