güncel yazılar...
Loading...

Almanya ve ABD Menşeili PVC-S İthalatında Anti-Damping Vergisi Devam Edecek

1994 GATT anlaşması çerçevesinde, uluslararası ticarete konu olan sanayi malları için ülkelerin birbirlerine karşı tarife dışı engeller uygulaması yasaklanmıştır.

Ayrıca, sanayi mallarına uygulanacak gümrük tarifelerinin de En Çok Kayrılan Ülke Prensibine göre, tüm DTÖ üyesi ülkeler için aynı olacak şekilde belirlenmesi kararlaştırılmıştır.

Yukarıda kısaca açıkladığım, uluslararası ticaretin temel prensiplerinden birisi olan, en çok kayrılan ülke prensibinin, bir kaç istisnası bulunmaktadır.

Bu istisnalardan birisi de, şekil şartlarına uygun olarak düzenlenmiş anti-damping soruşturmaları neticesinde konulacak olan, anti-damping vergileridir.


Türkiye'nin, 3904.10.00.00.19 Gümrük Tarife İstatistik Pozisyonu'na kayıtlı yalnız süspansiyon tipi polivinil klorür” (PVC-S) ürünlerinin ithalatında Almanya, Amerika Birleşik Devletleri (ABD), İtalya ve Romanya için uygulamakta olduğu anti-damping vergisi, yapılan yeni başvuru üzerine yalnızca Almanya ve Amerika Birleşik Devletleri menşeili ürünler için uygulanmaya devam edecektir.

Söz konusu tebliğe ve uygulanacak anti-damping vergisi oranlarına aşağıda yer verilmiştir.


İTHALATTA HAKSIZ REKABETİN ÖNLENMESİNE İLİŞKİN TEBLİĞ
(TEBLİĞ NO: 2015/24)
BİRİNCİ BÖLÜM
Genel Bilgi ve İşlemler

Kapsam ve yasal dayanak
MADDE 1 – (1) Bu Tebliğ; 14/6/1989 tarihli ve 3577 sayılı İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesi Hakkında Kanun, 20/10/1999 tarihli ve 99/13482 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesi Hakkında Karar ve 30/10/1999 tarihli ve 23861 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesi Hakkında Yönetmelikten (Yönetmelik) oluşan ithalatta haksız rekabetin önlenmesi hakkında mevzuat (mevzuat) hükümleri çerçevesinde yürütülen nihai gözden geçirme soruşturması (NGGS) sonuçlarını içermektedir.

Mevcut önlem ve soruşturma

MADDE 2 – (1) Almanya, Amerika Birleşik Devletleri (ABD), Belçika, Finlandiya, Hollanda, İsrail, İtalya, Macaristan, Romanya, Rusya Federasyonu ve Yunanistan menşeli 3904.10.00.00.19 Gümrük Tarife İstatistik Pozisyonu (GTİP) altında kayıtlı “yalnız süspansiyon tipi polivinil klorür” (PVC-S)’e yönelik açılan damping soruşturması neticesinde, 6/2/2003 tarihli ve 25016 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesine İlişkin Tebliğ (Tebliğ No:2003/2) (esas soruşturma) uyarınca, Almanya, Belçika, İtalya, İsrail ve Romanya için 25-45 ABD Doları/Ton arasında firma bazında değişen oranlarda; ABD, Finlandiya, Hollanda, Macaristan ve Yunanistan için 45 ABD Doları/Ton oranında dampinge karşı önlem yürürlüğe konulmuştur.

(2) Yerli üretim dalı tarafından söz konusu ürüne yönelik bir NGGS açılması talebinde bulunulması üzerine, 1/2/2008 tarihli ve 26774 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesine İlişkin Tebliğ (2008/7) ile sadece ABD, Almanya, İtalya ve Romanya’ya yönelik olarak NGGS başlatılmış olup, diğer ülkelere uygulanan önlemler yürürlükten kaldırılmıştır. 25/6/2009 tarihli ve 27269 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesine İlişkin Tebliğ (2009/18) ile ABD, Almanya, İtalya ve Romanya’ya yönelik uygulanan dampinge karşı önlemlerin devamına karar verilmiştir.

(3) Yönetmeliğin 35 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmünce, 29/6/2013 tarihli ve 28692 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesine İlişkin Tebliğ (Tebliğ No: 2013/11) vasıtasıyla mevcut önlemin yürürlükten kalkacağı ve ilgili ürünün yerli üreticilerinin mevzuatta öngörülen sürelerde yeterli delillerle desteklenmiş bir başvuru ile bir NGGS açılması talebinde bulunabilecekleri duyurulmuştur.

(4) Yerli üretici Petkim Petrokimya Holding A.Ş., İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesine İlişkin Tebliğ (Tebliğ No: 2013/11)’de öngörülen sürede ABD ve Almanya menşeli önleme tâbi ürün için NGGS açılması için başvuruda bulunmuştur. Yapılan başvuru üzerine, 17/6/2014 tarihli ve 29033 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesine İlişkin Tebliğ (Tebliğ No:2014/18) ile başlatılan NGGS, T.C. Ekonomi Bakanlığı (Bakanlık) İthalat Genel Müdürlüğü (Genel Müdürlük) tarafından yürütülerek tamamlanmıştır.

(5) Yerli üretici önleme tabi İtalya ve Romanya’daki fabrikaların birkaç yıldır atıl durumda olmaları ve bazılarının halen özelleştirme sürecinin devam etmesi; ilgili ülkelerden gerçekleştirilen ithalatın özellikle 2012 ve 2013 yılında durma noktasına gelmiş olması; İtalya ve Romanya menşeli ithalata uygulanan önlemin devam etmesinin yerli üretim dalında zarara veya zararın yeniden meydana gelmesine yol açmayacağı gerekçeleriyle söz konusu ülkeleri başvuruya konu etmemiştir. Başvuru konusu yapılmayan ülkeler (İtalya ve Romanya) için yürürlükteki önlem 25/6/2014 tarihinde sona ermiştir.

Yerli üretim dalı ve başvurunun temsil niteliği

MADDE 3 – (1) Başvuru aşamasında yapılan incelemede, Yönetmeliğin 20 nci maddesi çerçevesinde başvuru sahibi Petkim Petrokimya Holding A.Ş (Petkim) dışında bilinen başka yerli üretici bulunmadığından Petkim’in yerli üretim dalını temsil niteliğini haiz olduğu tespit edilmiş olup, soruşturma sırasında bu bulguyu değiştirecek bir bilgiye ulaşılmamıştır.

İlgili tarafların bilgilendirilmesi, bilgilerin toplanması ve değerlendirilmesi

MADDE 4 – (1) Soruşturma açılmasını müteakip, soruşturma konusu ürünün Bakanlık tarafından bilinen ABD ve Almanya’daki üreticilerine/ihracatçılarına, Türkiye’de yerleşik ithalatçılarına ve ayrıca soruşturmaya konu ülkelerde yerleşik diğer üreticilere/ihracatçılara iletilebilmesini teminen, anılan ülkelerin Ankara’daki Büyükelçiliklerine soruşturmanın açılışına ilişkin bildirimde bulunulmuştur.

(2) Bildirimde, soruşturma açılış Tebliğine, başvurunun gizli olmayan metnine ve soru formlarına nereden erişileceği hususunda bilgi verilmiştir.

(3) Taraflara soru formunu yanıtlamaları için posta süresi dâhil 37 gün süre tanınmış olup tarafların süre uzatımı yönündeki makul talepleri karşılanmıştır.

(4) Yerli üretim dalı soruşturma süresince Bakanlığımız ile işbirliği içinde olmuş ve gerektiğinde talep edilen ilave bilgileri temin etmiştir.

(5) Kendilerine soru formu gönderilen 46 ithalatçı firmanın 24’ünden cevap alınmıştır.

(6) Türkiye’ye ABD ve Almanya menşeli PVC-S ihracatı gerçekleştirdiği tespit edilen 19 firmaya soru formu gönderilmiş; üretici olmayan 2 ihracatçıdan cevap alınmıştır.

(7) Ayrıca, ilgili taraflardan alınan bilgi ve belgelerin gizli olmayan özetleri talep eden bütün ilgili tarafların bilgisine sunulmak üzere hazır tutulmuştur.

(8) Soruşturma sonucunda alınacak karara esas teşkil edecek bilgi, bulgu, tespit ve değerlendirmeleri içeren Nihai Bildirim soruşturma konusu ülkelerin resmi temsilciliklerine, yerli üretim dalına ve soruşturma kapsamında işbirliğinde bulunan ithalatçılara iletilmiş ve yapılan tespit ve değerlendirmelere ilişkin görüşlerini Bakanlık ile paylaşmaları istenmiştir.

(9) Tarafların soruşturma boyunca ortaya koyduğu tüm bilgi, belge ve görüşler incelenmiş, mezkûr görüşlerden mevzuat kapsamında değerlendirilebilecek olanlara bu Tebliğin ilgili bölümlerinde cevap verilmiştir.

Yerinde doğrulama soruşturması

MADDE 5 – (1) Yönetmeliğin 21 inci maddesi çerçevesinde başvuru sahibi yerli üretici Petkim’in İzmir’de bulunan üretim ve idari tesislerinde yerinde doğrulama soruşturması gerçekleştirilmiştir.

Gözden geçirme dönemi

MADDE 6 – (1) Önlemin yürürlükten kalkması durumunda, dampingin ve zararın devamı veya yeniden meydana gelmesinin muhtemel olup olmadığının değerlendirilmesine esas teşkil etmek üzere 1/1/2011–31/12/2013 arasındaki dönemi gözden geçirme dönemi olarak belirlenmiştir.

İKİNCİ BÖLÜM
Önlem Konusu Ürün ve Benzer Ürün

Önlem konusu ürün ve benzer ürün

MADDE 7 – (1) Başvuru konusu ürün, ABD ve Almanya menşeli 3904.10.00.00.19 GTİP altında yer alan “yalnız süspansiyon tipi polivinil klorür”(PVC-S) tir.

(2) PVC, vinil klorürden elde edilen amorf bir termoplastiktir. Beyaz toz veya renksiz granül şeklindedir, yalıtkandır, asitlere yağlara, hidrokarbonlara karşı dayanıklıdır. PVC sert ve sıkı bir maddedir. Fakat plastifiyanlar ilave edildiğinde çok esnek bir ürün haline gelir. Plastikleştiriciler, stabilizanlar, dolgu maddeleri ve diğer bazı maddelerin katkısıyla elastik ve sert yapıda olabilirler. Başlıca kullanım sahaları, sert film, şişe, plastik sert parçalar, sert levha ve profiller, boru bağlantı parçaları, soğuk su boruları, pis su boruları, elektrik kablo boruları, sert profil, çeşitli borular, hortumlar, contalar, ipler ve profiller, izolasyon maddeleri, ayakkabı tabanı, oyuncaklar ve basınçlı borular imalatıdır.

(3) Esas soruşturmada ve İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesine İlişkin Tebliğ (2009/18) ile sonuçlanan NGGS’de yerli üretici tarafından üretilen ürünler ile şikayet konusu ülkeler menşeli ürünler arasında fiziksel özellikler, ürün çeşitliliği ve kullanım alanları olarak “benzer ürün” tanımı açısından ayrım yaratan herhangi bir farklılık bulunmadığı tespit edilmiştir. Bu defa da ilgili başvuru kapsamında yapılan değerlendirmede, benzer ürüne yönelik tespiti değiştirecek herhangi bir bulguya rastlanmamıştır.

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
Dampingin Devamı veya Yeniden Meydana Gelmesi İhtimali

Genel açıklamalar

MADDE 8 – (1) Yönetmeliğin 35 inci maddesi çerçevesinde önlemlerin yürürlükten kalkması halinde dampingin devamı veya yeniden meydana gelmesi ihtimali incelenmiştir. Yönetmeliğin 41 inci maddesi çerçevesinde, soruşturma sırasında yeni damping marjı hesaplanmamış, esas soruşturmada hesaplanmış olan damping marjları gösterge olarak dikkate alınmıştır.

Esas soruşturmada tespit edilen damping marjlarının büyüklüğü

MADDE 9 – (1) Mevcut dampinge karşı önlemin hukuki ve idari altyapısını teşkil eden esas soruşturma nihayetinde şikayet konusu ürün için damping marjları ABD için CIF bedelin %29,80’i ve miktar olarak 157,84 ABD Doları/Ton düzeyinde; Almanya ülke geneli ve Ineos Vinyls Deutschland GmbH (IVD) firması için CIF bedelin %20,73’ü ve miktar olarak 114,90 Euro/Ton düzeyinde tespit edilmiştir. Mezkur soruşturma esnasında tespit edilen damping marjları bahse konu ülkelerde yerleşik üretici/ihracatçıların önlemin kalkması halinde muhtemel davranışlarını yansıtması bakımından önemli bir gösterge niteliği taşımaktadır.

(2) ABD menşeli PVC-S ürünü için firma ayırımı yapılmaksızın 45 ABD Doları/Ton; Almanya menşeli PVC-S için IVD firmasına yönelik olarak 25 ABD Doları/Ton, diğer firmalar için ise 45 ABD Doları/Ton düzeyinde dampinge karşı önlem yürürlükte olmakla birlikte, önleme konu ürünün aradan geçen sürede maliyet artışlarından kaynaklı birim fiyatının arttığı, orijinal soruşturmada belirlenen spesifik dampinge karşı önlemlerin etkisinin azaldığı gözlenmektedir.

DÖRDÜNCÜ BÖLÜM
Zararın Devamı veya Yeniden Meydana Gelmesi İhtimali

Genel açıklamalar
MADDE 10 – (1) Yönetmeliğin 35 inci maddesi çerçevesinde, yerli üretim dalının ekonomik göstergeleri ile önlem konusu ürünün genel ithalatı ve fiyatlarının gelişimi, soruşturma konusu ülkelerden gerçekleştirilen ithalat, pazar payı, fiyat baskısı ve kırılması gözden geçirme dönemi için incelenmiştir.

(2) Önlem konusu ürünün genel ithalatı ve önleme konu ülkelerden yapılan ithalatının incelenmesinde Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verileri kullanılmıştır. İthalat verileri incelenirken 2011- 2013 dönemi dikkate alınmıştır.

Genel ithalat

MADDE 11 – (1) PVC-S ürününün 2011-2013 döneminde tüm ülkelerden gerçekleşen ithalat rakamları incelendiğinde 2011’de 742.595 ton olan ithalatın, 2012 yılında 724.460 tona gerilediği, 2013 yılında ise 844.115 tona yükseldiği görülmektedir. 2011 yılında 1.143 ABD Doları/Ton olan birim fiyatın, 2012 yılında düşerek 1.040 ABD Doları/Ton, 2013 yılında ise 1,106 ABD Doları/Ton olduğu görülmektedir.

ABD’den ithalat

MADDE 12 – (1) Önleme konu maddenin ABD’den gerçekleştirilen ithalatı incelendiğinde, ithalatın 2011 yılında 156.287 tondan, 2012 yılında 176.911 tona, 2013 yılında ise 234.758 tona yükseldiği görülmektedir.

(2) ABD menşeli ithalatın toplam PVC-S ithalatı içindeki payının ise 2011 yılında %21 iken 2013 yılında %27,8’e yükseldiği görülmüştür.

(3) Birim fiyata bakıldığında, 2011 yılında 1.148 ABD Doları/Ton olan birim fiyatın 2012 yılında düşerek 1.043 ABD Doları/Ton, 2013 yılında ise tekrar artarak 1.107 ABD Doları/Ton olduğu görülmektedir.

Almanya’dan ithalat

MADDE 13 – (1) Önleme konu maddenin Almanya’dan gerçekleştirilen ithalatı incelendiğinde, ithalatın 2011 yılında 10.136 tondan, 2012 yılında 5.693 tona gerilediği ancak 2013 yılında artarak 15.979 tona yükseldiği görülmektedir.

(2) Söz konusu ithalatın toplam PVC-S ithalatı içindeki payının ise 2011 yılında %1,4 iken 2013 yılında %1,9’a yükseldiği görülmüştür.

(3) Birim fiyata bakıldığında, 2011 yılında 1.127 ABD Doları/Ton olan birim fiyatın 2012 yılında düşerek 1.039 ABD Doları/Ton, 2013 yılında ise tekrar artarak 1.112 ABD Doları/Ton olduğu görülmektedir.

Diğer ülkelerden yapılan ithalat

MADDE 14 – (1) 2011–2013 döneminde üçüncü ülkelerden yapılan ithalat incelendiğinde, 2011 yılında 576.172 ton olan ithalat 2012 yılında 541.856 tona düşmekte, 2013 yılında ise 593.378 ton düzeyine çıkmaktadır.

(2) Diğer ülkeler menşeli ithalatın toplam PVC-S ithalatı içindeki payının ise 2011 yılında %77,6 iken 2013 yılında %70,3’e gerilediği görülmüştür.

(3) Birim fiyata bakıldığında, 2011 yılında 1.143 ABD Doları/Ton olan birim fiyatın 2012 yılında düşerek 1.039 ABD Doları/Ton, 2013 yılında ise bir miktar artarak 1.105 ABD Doları/Ton olduğu görülmektedir.

Yurt içi tüketim ve pazar payları

MADDE 15 – (1) Türkiye toplam benzer mal tüketiminin hesaplanmasında yerli üretici Petkim’den temin edilen yurt içi satış miktarları ile genel ithalat miktarları ton bazında toplanarak ilgili yılda benzer mala ilişkin tüketim elde edilmiştir.

(2) Bu veriler çerçevesinde, Türkiye benzer mal tüketimi endeks değeri 2011 yılı için 100 olarak alındığında 2012 yılında 98’e gerilemiş, 2013 yılında ise 109’a yükselmiştir. Yerli üretimin pazar payı endeksi ise 2011 yılında 100 iken, 2012 yılında 102, 2013 yılında 78 olarak gerçekleşmiştir.

(3) ABD’nin benzer mal tüketimi pazar payı endeksi 2011-2013 yıllarında sırasıyla 100, 116 ve 137 olurken, Almanya pazar payı endeksi aynı yıllarda sırasıyla 100, 57 ve 144 olarak gerçekleşmiştir.

Fiyat kırılması

MADDE 16 – (1) Fiyat kırılması, dampingli ithal ürünün Türkiye pazarına giriş fiyatlarının yerli üretim dalının fiyatlarının ne kadar altında kaldığını gösterir. Fiyat kırılması hesabında, önlem konusu ülkelerden gerçekleştirilen ithalatın CIF bedeline gümrük vergisi (ABD: %6,5, Almanya: %0) ve %2 oranında gümrükleme masrafı eklenerek inceleme konusu ürünün Türkiye piyasasına giriş fiyatı bulunmuştur. Dampinge karşı önlemin söz konusu olmadığı bir ortamda önleme konu ülkeler menşeli ürünün Türkiye pazarına giriş fiyatının hangi düzeyde olacağına ilişkin değerlendirmeyi mümkün kılmak amacıyla anılan fiyata dampinge karşı önlem eklenmemiştir. Bu şekilde elde edilen fiyat yerli üretim dalının yıllık ortalama yurt içi satış fiyatları ile mukayese edilerek önlem konusu ülkelerin ihraç fiyatının yerli üretim dalı ağırlıklı iç satış fiyatlarını hangi oranda kırdığı tespit edilmiştir.

(2) Buna göre, ABD ve Almanya menşeli ihracatın birim fiyatının yerli üretim dalı ağırlıklı birim iç satış fiyatlarını önemli oranlarda kırdığı tespit edilmiştir.

Fiyat baskısı

MADDE 17 – (1) Fiyat baskısı, dampingli ithalat fiyatlarının Türkiye piyasasında yerli üretim dalının olması gereken satış fiyatının yüzde olarak ne kadar altında kaldığını göstermektedir.

(2) İncelenen dönemde ABD ve Almanya menşeli şikayet konusu ürünün yerli üretim dalının birim fiyatları üzerinde yarattığı baskının önemli düzeylerde olduğu tespit edilmiştir.

Yerli üretim dalının ekonomik göstergeleri

MADDE 18 – (1) Yerli üretim dalı ekonomik göstergelerinin değerlendirilmesinde şikâyetçi yerli üreticinin verileri kullanılmıştır. Eğilimlerin sağlıklı bir şekilde incelenmesi amacıyla Türk Lirası bazındaki veriler için yıllık ortalama Üretici Fiyat Endeksi (ÜFE) kullanılarak enflasyondan arındırılmış reel değerler esas alınmış ve veriler 2011 yılı=100 olacak şekilde endekslenmiştir.

a) Üretim, kapasite ve kapasite kullanım oranı (KKO)
  1. Yerli üreticinin ilgili üründe 2011 yılında 100 olan üretim miktar endeksi, 2012 yılında 100, 2013 yılında ise 83 olmuştur.
  2. Zarar inceleme döneminde kapasitede bir değişiklik olmamıştır. KKO ise 2011 ve 2012 yıllarında 100 iken, 2013 yılında ise azalarak 83 olarak gerçekleşmiştir.
b) Yurt içi satışlar ve ihracat
  1. Yerli üreticinin şikayet konusu üründe 2011 yılında 100 olan yurt içi satış miktar endeksi, 2012 yılında 99’a, 2013 yılında ise 85 düzeyine gerilemiştir.
  2. Aynı dönemde, endekslenmiş yurt içi satış değeri 2011 yılında 100 iken 2012 yılında 94’e, 2013 yılında ise 87’ye gerilemiştir.
  3. Dönem itibariyle yerli üreticilerin yurt dışı satışları ise miktar bazında 2011 yılı 100 olmak üzere 2012 yılında 77’ye, 2013 yılında ise 31’e gerilemiştir.
  4. İhracatın değer bazında gelişimi ise 2011 yılı 100 olmak üzere 2012 yılında 76’ya, 2013 yılında ise 33’e gerilemiştir.
c) Yurt içi satış fiyatları
  1. Yerli üretimin yurt içi birim satış fiyat endeksi baz yılda 100 iken 2012 yılında 94’e gerilemekle birlikte 2013 yılında 102 değerine ulaşmıştır.
ç) Pazar payı
  1. Önlem konusu ürünün yurt içi tüketimi 2011 yılında 100 iken, 2012 yılında 98’e gerilemiş, 2013 yılında ise 109 düzeyine ulaşmıştır.
  2. Yerli üretim dalının pazar payı endeks değerleri ise 2011-2013 döneminde 100, 102 ve 78 düzeyindedir.
d) Stoklar
  1. Yerli üreticinin ilgili üründeki stok verileri incelendiğinde, miktar bazında 2011 yılı 100 alındığında 2012 yılında 56’ya gerileyen stok düzeyi endeksi, 2013 yılında 48 seviyesine gerilemiştir.
  2. 2011-2013 döneminde stok çevrim hızları ise 100, 174 ve 165 olarak gerçekleşmiştir.
e) İstihdam
  1. Yerli üreticinin ilgili üründeki çalışan toplam direkt işçi sayısı endeksi 2011 yılı 100 olmak üzere 2012 ve 2013 yıllarında 98 düzeyinde gerçekleşmiştir.
f) Ücretler
  1. Yerli üreticinin ilgili ürünün üretiminde çalışan işçilerinin aylık brüt ücret endeksi 2011 yılı 100 olmak üzere 2012 yılında 94’e gerilerken 2013 yılında tekrar 100 seviyesine ulaşmıştır.
g) Verimlilik
  1. Başvuru sahibi yerli üreticinin ilgili ürün üretiminde çalışan işçi başına verimlilik endeksi 2011-2013 yıllarında sırasıyla 100, 102 ve 84 olmuştur.
ğ) Maliyetler ve kârlılık
  1. Yerli üreticinin ilgili üründe ortalama birim ticari maliyet endeksi 2011 yılı 100 olmak üzere 2012 yılında 93, 2013 yılında ise 96 olmuştur.
  2. Yerli üreticinin ilgili üründe ticari maliyetleri ve ortalama yurt içi satış fiyatları dikkate alınarak hesaplanan yurt içi ürün birim kârlılık endeksi 2011 yılı -100 olmak üzere 2012 yılında -57, 2013 yılında ise 38 düzeyinde gerçekleşerek kârlı konuma geçmiştir.
h) Nakit akışı
  1. Yerli üreticinin ilgili ürün satışları ile yarattığı nakit akışı endeksi 2011 yılında -100 iken 2012 yılında -47’ye çıkmış, 2013 yılında ise 36 düzeyine geçerek pozitife dönmüştür.
ı) Büyüme
  1. Yerli üreticinin bütün faaliyetleri ile ilgili olarak, aktif büyüklüğü reel olarak 2011 yılı 100 olmak üzere 2012 yılında 97 iken, takip eden 2013 yılında 110 olarak gerçekleşmiştir.
i) Sermaye ve yatırımları artırma yeteneği
  1. Yerli üreticinin sermaye artırma yeteneğini görebilmek amacıyla yerli üretim dalının bütün faaliyetlerinde kullanılan öz sermayesinin gelişimi incelenmiştir. Buna göre, 2012 yılında 90 olan öz sermaye endeksi 2013 yılında 93’e yükselmiştir.
j) Yatırımların seyri
  1. Yerli üreticinin yapmış olduğu tevsi yatırımları 2011 yılı 100 olmak üzere, 2012 yılında 46’ya gerilemiş, 2013 yılında ise 170’e yükselmiştir.
k) Özsermaye kârlılığı oranı
  1. Yerli üreticinin özsermaye kârlılığının 2011 yılı -100 olarak alındığında, 2012 yılında -58, 2013 yılında ise 29 düzeyinde gerçekleştiği görülmektedir.
l) Yatırım hasılatı oranı
  1. Yerli üreticinin yatırım hasılatı oranının 2011 yılı -100 olarak alındığında, 2012 yılında -54, 2013 yılında ise 24 düzeyinde gerçekleştiği görülmektedir.
Yerli üretim dalının ekonomik göstergelerinin değerlendirilmesi

MADDE 19 – (1) Yerli üretim dalının üretim, satış, KKO, pazar payı gibi bazı temel ekonomik göstergelerinin zarar inceleme döneminde kötüleşme gösterdiği görülmekle birlikte, firmanın birim satış fiyatı, yatırımlar, özsermaye karlılığı oranı, yatırım hasılatı oranı ve kârlılığında olumlu gelişme gösterdiği, stoklarında ise azalma yaşandığı görülmektedir.

(2) Önlemin kalkması halinde, önleme tabi ülkelerden gerçekleştirilen ithalatın zarar inceleme döneminde hesaplanan fiyat baskısı ve kırılması ile esas soruşturmada hesaplanan damping marjları nedeniyle, yerli üretim dalının iyileşme gösteren birim satış fiyatı, yatırımlar, özsermaye kârlılığı oranı, yatırım hasılatı oranı ve kârlılıkta kötüleşmeye yol açabileceği; bu bağlamda zararın devam etmesinin veya yeniden meydana gelmesinin muhtemel olduğuna ilişkin yeterli delillerin bulunduğu değerlendirilmektedir.

BEŞİNCİ BÖLÜM
Dampingin ve Zararın Devamı veya Yeniden Meydana Gelmesi
İhtimalinin Değerlendirilmesi

Genel açıklamalar

MADDE 20 – (1) Yönetmeliğin 35 inci maddesi hükümleri gereğince, önlemin sona ermesi halinde zararın devamı veya yeniden meydana gelmesinin muhtemel olup olmadığı değerlendirilmektedir. Bu çerçevede, önleme tabi ülkelerdeki üretim, kapasite ve ihracat potansiyeli ile Türkiye pazarının önemi ve talebi etkileyen unsurlar incelenmiştir.

Soruşturma konusu ülkedeki üretim, kapasite ve ihracat potansiyeli

MADDE 21 – (1) ABD ve Almanya’nın önlem konusu üründeki üretim kapasitesi ve ihracat kabiliyeti, Uluslararası Ticaret Merkezi (International Trade Center) verileri kapsamında incelenmiştir.

(2) PVC-S’te ABD, dünyanın en büyük ihracatçısı konumundadır. ABD’nin 2011 yılında 2.926.891 ton, 2012 yılında 3.017.793 ton ve 2013 yılında ise 2.924.293 ton ihracat gerçekleştirdiği görülmektedir. 2011-2013 yıllarında gerçekleştirilen ihracata değer bazında bakıldığında söz konusu ülkenin sırasıyla 2.957.358.000 ABD Doları, 2.834.949.000 ABD Doları ve 2.819.680.000 ABD Doları ihracat yaptığı görülmektedir. Söz konusu ihracatın birim fiyatları ise 2011 yılında 1.010 ABD Doları/Ton (dünya ortalaması 1.132 ABD Doları/Ton), 2012 yılında 939 ABD Doları/Ton (dünya ortalaması 1.038 ABD Doları/Ton) ve 2013 yılında 964 ABD Doları/Ton (dünya ortalaması 1.051 ABD Doları/Ton) düzeyindedir.

(3) PVC-S’te Almanya ise ABD’nin ardından dünyanın en büyük ikinci ihracatçısı konumundadır. Almanya’nın 2011 yılında 932.518 ton, 2012 yılında 957.587 ton ve 2013 yılında ise 941.516 ton ihracat gerçekleştirdiği görülmektedir. 2011-2013 yıllarında gerçekleştirilen ihracata değer bazında bakıldığında söz konusu ülkenin sırasıyla 1.281.644.000 ABD Doları, 1.192.899.000 ABD Doları ve 1.209.016.000 ABD Doları ihracat yaptığı görülmektedir. Söz konusu ihracatın birim fiyatları ise 2011 yılında 1.374 ABD Doları/Ton (dünya ortalaması 1.132 ABD Doları/Ton), 2012 yılında 1.246 ABD Doları/Ton (dünya ortalaması 1.038 ABD Doları/Ton) ve 2013 yılında 1.284 ABD Doları/Ton (dünya ortalaması 1.051 ABD Doları/Ton) düzeyindedir.

(4) Yerli üretim dalı tarafından sunulan ve www.icis.com sitesinden elde edilen verilere göre ABD’de mevcut PVC kapasitesi toplam 7.393.905 bin ton seviyesindedir. Yine Almanya’da mevcut kapasite ise 2.101.000 bin ton seviyesindedir.

(5) Yine aynı kaynaktan elde edilen verilere göre yakın zamanda ABD’de 391.000 ton, Almanya’da ise 50.000 ton yeni kapasite artırıcı yatırım planlanmaktadır.

Şikayet konusu ülkelerin üçüncü ülkelere ihraç fiyatları

MADDE 22 – (1) Avrupa Birliği Pazara Giriş Veri Tabanı’ndan (EU Market Access Data Base) şikayet konusu ülkelerin AB-28’e PVC-S ihracatına ilişkin veriler incelenmiştir.

(2) ABD’nin AB-28’e şikayet konusu ürün ihracatı değer bazında 2011 yılında 33,8 milyon ABD Doları, 2012 yılında 29,6 milyon ABD Doları, 2013 yılında 44,7 milyon ABD Doları; miktar bazında ise 2010 yılında 24.358 ton, 2012 yılında 21.253 ton, 2013 yılında ise 32.823 ton düzeyinde gerçekleşmiştir. Söz konusu ihracatın birim fiyatı ise 2011 yılında 1.390 ABD Doları/Ton, 2012 yılında 1.391 ABD Doları/Ton ve 2013 yılında 1.362 ABD Doları/Ton olmuştur.

(3) Almanya’nın AB-28 içi şikayet konusu ürün ihracatı değer bazında 2011 yılında 788 milyon ABD Doları, 2012 yılında 681 milyon ABD Doları, 2013 yılında 694 milyon ABD Doları; miktar bazında ise 2011 yılında 597 bin ton, 2012 yılında 558 bin ton, 2013 yılında ise 547 bin ton düzeyinde gerçekleşmiştir. Söz konusu ihracatın birim fiyatı ise 2011 yılında 1.321 ABD Doları/Ton, 2012 yılında 1.220 ABD Doları/Ton ve 2013 yılında 1.269 ABD Doları/Ton olmuştur.

(4) Almanya’nın AB-28 dışı şikayet konusu ürün ihracatı değer bazında 2011 yılında 493 milyon ABD Doları, 2012 yılında 514 milyon ABD Doları, 2013 yılında 517 milyon ABD Doları; miktar bazında ise 2011 yılında 337 bin ton, 2012 yılında 401 bin ton, 2013 yılında ise 395 bin ton düzeyinde gerçekleşmiştir. Söz konusu ihracatın birim fiyatı ise 2011 yılında 1.463 ABD Doları/Ton, 2012 yılında 1.280 ABD Doları/Ton ve 2013 yılında 1.310 ABD Doları/Ton olmuştur.

Üçüncü ülkelerce uygulanan ticaret politikası önlemleri

MADDE 23 – (1) Hindistan tarafından Çin Tayvanı, Çin Halk Cumhuriyeti, Endonezya, Japonya, Güney Kore, Malezya, Tayland ve ABD menşeli önlem konusu ürüne yönelik olarak 23/1/2008 tarihinde (ref:11/2008) 9,47-147,96 ABD Doları/Ton düzeyindeki uygulanan dampinge karşı önlemler, 6/12/2012 tarihinde (ref:52/2012) 5 yıl daha uzatılmıştır.

(2) Avustralya tarafından ABD ve Japonya’ya karşı 22/10/1992 yılında uygulamaya konan dampinge karşı önlemler 19/10/2012 tarihinde 5 yıl süreyle uzatılmıştır.

(3) Çin Halk Cumhuriyeti tarafından, ABD, Çin Tayvanı, G.Kore ve Japonya menşeli PVC-S ürününe 29/9/2003 tarihli ve 48 sayılı Çin Halk Cumhuriyeti resmi gazetesinde yayımlanan kararla %6 ile %84 arasında dampinge karşı önlem yürürlüğe konmuş olup, söz konusu önlemler mezkur ülkenin 28/9/2009 tarihli ve 69 sayılı resmi gazetesinde yayımlanan kararla 5 yıl süreyle uzatılmıştır.

Değerlendirme

MADDE 24 – (1) ABD ve Almanya gerek üretim gerekse de ihracat kabiliyeti bakımından önlem konusu ürün bağlamında küresel pazarda önemli ülkelerdir. Bahse konu ülkelerde yerleşik ihracatçıların Türkiye pazarını iyi tanıdıkları ve pazara erişim konusunda herhangi bir sorunla karşılaşmadıkları görülmektedir.

(2) Bu bağlamda, önlemlerin kalkması halinde önleme konu ülkelerin muhtemel davranışlarını yansıtması bakımından esas soruşturmada hesaplanan damping marjlarının önemli düzeyde olduğu, önlemlerin yürürlükte olduğu dönem boyunca fiyat odaklı pazara giriş stratejisinin şikayet konusu ülkeler tarafından halen devam ettirildiği, önleme tabi ülkelerin halihazırda küresel ihraç fiyatlarının Türkiye’ye ihraç fiyatlarından genel olarak düşük olduğu, hesaplanan fiyat baskısı ve kırılması oranlarının yüksek olduğu, söz konusu ülkelerin önleme konu üründe dünyanın sayılı ihracatçıları arasında yer aldığı ve Türkiye’ye yönlendirebileceği ciddi kapasitelerinin bulunduğu, fiyata duyarlı söz konusu ürün ithalatının büyük miktarlarda ve kolaylıkla Türkiye pazarına yönlendirilebileceği değerlendirildiğinden yürürlükteki önlemin kalkması halinde dampingin ve zararın devamı veya yeniden meydana gelmesinin muhtemel olduğu değerlendirilmektedir.

ALTINCI BÖLÜM
Diğer Hususlar

Zararın devamı veya yeniden meydana gelmesini etkileyebilecek diğer unsurlar

MADDE 25 – (1) Yerli üretim dalında zararın devam etmesi veya yeniden meydana gelmesine yol açabileceği düşünülen diğer bilinen unsurlar incelenmiştir.

Diğer unsurların etkisi

MADDE 26 – (1) Yapılan inceleme neticesinde, önlem yürürlüğe girdikten sonra önleme konu ürünün kullanım alanı ve tüketici algılanmasının aynı kaldığı ve dolayısıyla tüketim eğiliminde bir değişiklik olmadığı; önleme konu ürün ile yerli üretim dalı tarafından üretilen benzer ürünün üretim teknolojisinde bir değişim olmadığı, ayrıca, gözden geçirme döneminde önleme konu ürünün ithalatında ve ihracatında Türkiye’de ve önleme konu ülkelerde ticareti kısıtlayıcı bir gelişmenin gerçekleşmediği tespit edildiğinden, dampingli ithalatın devamı veya yeniden meydana gelmesi dışında diğer bilinen unsurlardan herhangi birinin yerli üretim dalında zararın devam etmesi veya yeniden meydana gelmesi üzerinde önemli olumsuz etkiye neden olamayacağı belirlenmiştir.

YEDİNCİ BÖLÜM
Sonuç

Karar

MADDE 27 – (1) Soruşturma sonucunda, yürürlükteki önlemin ortadan kalkması durumunda dampingin ve zararın devam etmesinin veya yeniden meydana gelmesinin muhtemel olduğu tespit edildiğinden, ABD ve Almanya menşeli “yalnız süspansiyon tipi polivinil klorür” (PVC-S) için İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesine İlişkin Tebliğ (2009/18) ile maktu olarak yürürlüğe konulan önlemlerin, aradan geçen süre zarfında etkisinin azaldığı da göz önüne alınarak, İthalatta Haksız Rekabeti Değerlendirme Kurulunun kararı ve Ekonomi Bakanının onayı ile aşağıda gösterilen şekilde CIF bedelin yüzdesi olarak değiştirilerek uygulanmaya devam edilmesine karar verilmiştir.


Uygulama

MADDE 28 – (1) Gümrük idareleri, 27 nci maddede gümrük tarife istatistik pozisyonu numarası, tanımı, menşe ülkesi belirtilen eşyanın, diğer mevzuat hükümleri saklı kalmak kaydıyla, ithalatında karşılarında gösterilen oranda dampinge karşı kesin önlemi tahsil ederler.

Yürürlük

MADDE 29 – (1) Bu Tebliğ yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

Yürütme

MADDE 30 – (1) Bu Tebliğ hükümlerini Ekonomi Bakanı yürütür.

Akreditif Danışmanlık Hizmetleri

Dünya genelinde korumacılık artmakta, politik, ticari ve finansal riskler buna paralel olarak yükselmektedir.

İhracat ve ithalat işlemlerinizde akreditif başta olmak üzere güvenli ödeme ödeme yöntemlerini etkin kullanarak pazar payınızı arttırabilirsiniz.

Detaylı bilgi için sitemizi ziyaret edebilirsiniz.

Akreditif, vesaik mukabili ve diğer ödeme yöntemleri ile ilgili detaylı bilgiler ve danışmanlık bilgileri sitemizdedir.