Avrupa Birliği'nin toplam ihracatımızdaki payı 2008 yılından itibaren düşüş eğilimine girmiştir. |
güncel yazılar...
Loading...
Avrupa'ya ihracatımız düşüyor mu?
Herkese Selamlar,
Avrupa'ya yapmış
olduğumuz ihracat Türkiye için çok büyük önem arz etmektedir zira Türkiye'nin
yapmış olduğu ihracatın önemli bir bölümünü Avrupa ülkelerine yapmış olduğu dış
satım kapsamaktadır. O zaman hemen yazımızın başında neden Avrupa pazarının Türkiye
için vazgeçilmez olduğunu ele alarak konumuzu işlemeye başlayalım.
Avrupa Pazarının
Türkiye İçin Önemi :
Avrupa Türk ihracatçısını tanıyor : Daha henüz ihracatın
öncelik olmadığı satılan malın parasının dahi yurda sokulurken bin bir güçlükle
karşılaşıldığı dönemlerde bile Avrupa'lı ithalatçılar Türkiye'den mal
almaktaydılar. Özellikle 1980 sonrasında Türkiye'nin liberalleşme politikaları
ile başlayan ihracat odaklı ekonomik gelişim modeli ile birlikte Avrupa
pazarlarında Türk üreticileri yoğun olarak yer almaya başladılar. Artık şunu
rahatlıkla söyleyebiliriz ki Avrupa'lı alıcılar Türk üreticilerini tanıyorlar.
Hatta çoğu zaman o kadar iyi tanıyorlar ki bizi birbirimize düşürüp çok ucuza
mal almayı rahatlıkla başarabiliyorlar.
Avrupa'ya lojistik olarak çok yakınız : Ülkeler arasındaki dış
ticareti etkileyen en önemli etkenlerden birisi de bildiğiniz gibi coğrafi
yakınlıktır. Genel kural olarak birbirine yakın ülkeler arasındaki ticaret
fazla iken uzak ülkeler arasındaki ticaret ise daha az olmaktadır. Malum
küresel kriz sonrasında artık kimse stok tutmak istememektedir. Ful tır veya
ful konteyner olan siparişler parsiyel alımlara yerini bırakmıştır. Bu ise
Türkiye'ye lojistik avantajı sunmaktadır. Çin gibi Avrupa'ya uzak ülkelerin
fiyat avantajına karşılık Türkiye'nin ise lojistik avantajı Avrupa için öne
çıkmaktadır. ABD ise durum biraz daha değişmektedir. Zira ABD zaten coğrafi
olarak büyük bir ülke olduğu için ve hemen hemen tüm ülkelere uzak olduğundan
ABD için bu lojistik avantajının Kanada ve Meksika hariç ülkeler için
işlemediği görülmektedir.
Türk firmaları Avrupa'yı tanıyor : Sadece Almanya'da 4
milyonun üzerinde yaşayan Türk asıllı Alman vatandaşı yer almaktadır. İsveç'ten
Fransa'ya, İsviçre'den İtalya'ya, Danimarka'dan İngiltere'ye pek çok Avrupa
ülkesinde Türk asıllı vatandaşlar yer almaktadır. Bunun yanı sıra gerek yabancı
dil öğrenmek için gerekse de üniversite eğitimi için Avrupa'ya pek çok öğrenci
gitmektedir. Tüm bu gelişmeler Türk firmalarının Avrupa'yı tanımalarında
yardımcı olan etmenler olarak göze çarpmaktadır.
AB sürecinde pek çok yerel mevzuatımız Avrupa ile uyumlu
hale getirildi : Belki Avrupa Birliği'ne giremedik ama hemen hemen tüm
mevzuatımızı AB ile uyumlu hale getirdik. Üretimden gümrüğe kadar pek çok
mevzuatımız artık AB ile uyumlu. Bunun sonucunda Avrupa birliğine uyumlu
ürünler üretme ve belki daha da önemlisi AB ile uyumlu şekilde üretim yapabilme
kapasitesine ulaştık veya ulaşma yolunda önemli adımlar attık.
Gümrük Birliği : Her ne kadar Avrupa Birliği'nin yapmış olduğu
serbest ticaret anlaşmaları ile Türkiye ile yapmış olduğu gümrük birliğinin pek
bir anlamı kalmamış olsa da AB ile yapmış olduğumuz gümrük birliği halen bir
kısım ülkelere karşı bize avantaj sağlamaya devam etmektedir.
Avrupa'ya Olan
İhracatımızın Son Durumu :
Avrupa Birliğindeki
ülkeler en son küresel krizden en çok etkilenen bölgelerin başında gelmektedir.
Küresel kriz sonrasında pek çok Avrupalı firma işçi çıkarma yoluna gitmiş,
Avrupa genelinde işsizlik oranları artmış ve hane halkı gelirleri düşmüştür.
Buna paralel olarak Avrupa'nın ithalat gücü düşmüştür. Bu düşüşün önemli bir
yansımasını Türkiye'nin Avrupa'ya yapmış olduğu ihracatı inceleyerek
anlayabiliriz.
2004 yılında Türkiye'nin
yapmış olduğu tüm ihracatın %57,9'u Avrupa Birliği ülkelerine
gerçekleştirilmiştir. Bu rakam 2007 yılına kadar pek değişmemiş ve yüzde 56-58
bandında devam etmiştir. Küresel krizin yansımalarının görüldüğü ilk yıl olan
2008 de ise Türkiye'nin Avrupa Birliğine olan ihracatı %48 bandına
gerilemiştir. Bu gerilemenin önü alınamamıştır ve düşüş trendi 2012 yılına
kadar devam etmiştir. 2012 yılında yaşanan keskin düşüşle beraber Türkiye'nin
Avrupa Birliğine yapmış olduğu ihracat toplam ihracatının ancak %38,8'ini
kapsar bir hale gelmiştir.
Sonuç : Avrupa Birliği en son yaşanan küresel krizden en fazla etkilenen bölgelerden birisi konumundadır. Türkiye için Avrupa pazarı ihracat için çok önemli bir konumda yer almasına rağmen son yıllarda Türkiye'nin toplam ihracatındaki Avrupa Birliği ülkelerinin yeri giderek düşmektedir. Bu düşüşün sürmesi beklenmelidir. Dolayısı ile firmalar yeni duruma alışmalı ve alternatif pazarlar arayıp geliştirerek yollarına devam etmelidirler.
Dış ticaret işlemlerinde kullanılan bir ödeme yöntemi olan akreditifli ödemeler üzerine Türkiye'deki ve yurtdışındaki firmalara danışmanlık hizmeti vermekteyim.
Akreditif Danışmanlık Hizmetleri
Dünya genelinde korumacılık artmakta, politik, ticari ve finansal riskler buna paralel olarak yükselmektedir.
İhracat ve ithalat işlemlerinizde akreditif başta olmak üzere güvenli ödeme ödeme yöntemlerini etkin kullanarak pazar payınızı arttırabilirsiniz.
Detaylı bilgi için sitemizi ziyaret edebilirsiniz.
Akreditif, vesaik mukabili ve diğer ödeme yöntemleri ile ilgili detaylı bilgiler ve danışmanlık bilgileri sitemizdedir.
facebook
twitter
google+
fb share